bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2006 yapımı, yönetmen koltuğunda tarsem singh'in oturduğu başrollerinde (bkz: lee pace) (bkz: catinca untaru) (bkz: justne waddell)'in olduğu fantastik macera filmi. film güney afrika, çek cumhuriyeti, fiji, hindistan, bali, italya, türkiye, fransa gibi bir çok ülkede ve bir çok yerde çekilmiştir. kolu kırık bir çocukla engelli bir adamın hastanede karşılaşmasıyla sizi bir rüya gibi bir hikayenin içine çeker. arada söylenen sözlerin gerçekten mi yoksa hikayede mi söylendiğini düşündüren, aslında intikam olarak başlayııp küçük kızın benim de hikayem diyerek müdahale ettiği bir hikayeyi anlatıldığı görsel şölen. aslında o hikayenin neden oldugunu bilirsiniz ama sizde o küçük kız gibi devam etmesini istersiniz. gerçekten hikayenin içine katılmazsanız saçma, sıkıcı gelebilir ama katılır ve bunu sizinde hikayeniz yaparsanız vazgeçemeyeceğiniz filmler arasına girer. söylemeden geçemiyeceğim: gugli gugli gugli go away :)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kalbinizin en ince noktasına dokunan, küçük kızla birlikte ağladığınız (bkz: lee pace) ile acı çektiğiniz ancak bittiğinde büyük resmi görebildiğiniz efsaneler arasına girecek bir film. küçücük detaylarıyla film dediğin böyle olur dedirtiyor. hayatımda duyduğum en güzel hissiyata sahip müzikleri ile devleşti diyebilirim. on kez izlerim her defasında bambaşka dünyalara giderim, biliyorum. "bir gün ona aşık oluyosun, başka bir gün onu binlerce kez öldürmek istiyorsun" "başka birinden istemelisin, bende mutlu son yok" (bu cümledeki derin acıyı roy'ın gözlerinde görüyorsunuz zaten.) "onlara kalbini veriyorsun, oysa tek istedikleri cüzdanın."
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmi efsane bir yapıt. ayni isimde bir de dizi var bu grinin 50 tonunda ki krisçın oynuyor ve bu dizide de bir psikopat amk. ben the fall filini izlemek için googleye girdim açtım izliyodum 50 dakka sonra bitti dedim noluyor lan meğersem filmi izliyorum diye dizi olan the fall'u izlemişim amkyöjğhlbğhöö
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Konusundan ziyade görselliği için izlediğim film. Birçok ülkeden karaleri sunması filmin kalitesini artırmış. Hikâye başta sıkıcı gelebilir, mutlaka izlenmesi gereken bir film değil zaten keyifli vakit geçirmek isterseniz izleyebilirsiniz. Dublajlı izlemeyin, en fazla 15 dakika katlanabilirsiniz yoksa.
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç özel efekt kullanılmadan on sekiz ülkede çekilen ve tamamlanması dört yıl süren filmdir. Filmde dublör oyuncusu Roy'un hastanede Alexandria'yla tanışması ve küçük kız ona ilaçlar getirebilsin diye onunla kurduğu yalancı arkadaşlık anlatılır. Filmde Alexandria'ya anlattığı masalların canlandırılmasını izleriz, aralarındaki yalancı ilişki de bir süre sonra dostluğa dönüşür. Filmde Roy(Lee Pace), sürekli yatakta ve tekerlekli sandalyede. Film ekibi Alexandria'yı canlandıran oyuncu Catinca'ya, Lee Pace'in gerçekte de yürüyemediğini söylemiş. Bu da sette Catinca'nın sürekli Lee ile ilgilenmesine ve ona yardımcı olmasına sebep olmuş. Kamera arkası videolarında durumu küçük kıza açıkladıkları anlar da var. Safe place denilecek, sakin ve renkli bir filmdi. Defalarca kez izlenir, her defasında da aynı his alınır.